8 Kasım 2017 Çarşamba

Modern Büyükanne evi : Mari Vanna

Burası tam bir büyükanne evi!
Ve sanırım bugüne kadar gördüklerim arasında en iyisi!
Haydi buyrun bakalım neymiş bu Marivanna :


Yeni bir yer deneyeceğim zaman mekanın (her türlü sosyal medyadan!) görsel anlamda iç ve dış tasarımına, servisine , müşteri yorumlarına mutlaka bakarım. Beni etkileyen ve gidilecekler listesine adını yazdıracak olanların en başında restoranın ilgi çekici bir tasarıma sahip olması geliyor. Şunu da İtiraf etmeliyim ki gittiğim mekanın tasarımını ve ortamını beğenmişsem fakat damak tadıma uygun birşey bulamadıysam, sadece bir kahve içmek için bile defalarca gidip o mekanda keyifle oturabilirim:)
Dünyanın en eski Rus mutfaklarından biri olan Marivanna'da yemek seçmekte zorlansamda balık,et ve tavuk ızgaralarının yanı sıra salataları, krepleri,orman meyveli tartları,dondurmaları,çeşit çeşit ev yapımı lezzetli limonataları ve kahveleri tatmaya değer.Tabiki bu benim gibi aşırı yemek seçenler için geçerli, farklı tatlar denemekten hoşlananlar, yiyecek birşeyleri menüde mutlaka bulacaktır. 
Yazımın başında da söylediğim gibi yalnızca bir çay yada kahve içmek için bile gidebilirim diye işte Marivanna buralardan birtanesi!
Rus mutfağını sevenlerin yemeklerine de hayran kaldığı Marivanna'da beni etkileyen kesinlikle iç dizayn!İnanılmaz güzel ve hatta kusursuz bir iç mimari ve bunu tamamlayan antika eşyalar...
Büyülenmemek elde değil..

Restorana adım atar atmaz fotoğraflar çekmeye başladığımda az çok mekan sakinleri oraya ilk kez geldiğimi anlıyor ve bizimle özel olarak ilgileniyorlar.
Masama geçtiğimde ilk izlenimim şuydu;
''sanırım büyükannemin evindeyim!''
masaların üstü ve vintage raflar dantellerle örtülü, avizelerin üzerleri örtülerle örtülü,bardaklar,tabaklar,kaşıklar okadar uyum içerisindeki..





Fakat ben yinede garsona Türk olduğumu ve burayı denemek için geldiğimi açıkca ifade edip bana önereceği alternatiflere göre seçimimi yapacağımı söyledim.böylelikle hem seçim işimi kolaylaştırdım hemde hizmet anlayışını test etmek için bir fırsat yakaladım.



Siparişlerimizi alan garson kesinlikle çok ilgiliydi.Öncelikle bir pasta ve yanında soğuk bir kahve sipariş ettim(farklı milletlerin mutfaklarında birşeyler sipariş ederken içerisinde alkol olup olmadığını mutlaka sorarım,eğer sizde benim gibi alkol tüketmiyorsanız sizinde sormanızı tavsiye ederim).
Ben etrafın büyüsüne kapılmış keyifle kahvemi içerken aynı zamanda fotoğraflar çekmeye devam ediyorum.
Garsonla yeniden mekan hakkında konuşurken bize mekanın tamamını gezdirmeyi teklif etti.Ben bir bahçe filan beklerken ana salonun daha küçük versiyonlarından oluşan ve yine aynı mimariyle dizayn edilmiş 10 a yakın oda, yeşiller içerisinde nefis doğal bir bahçe ve çocuk oyun odalarından oluşan dev bir mekan varmış.

Bu odaları grup olarak gittiğinizde veya özel bir kutlamada kendinize özel olarak kullanabilirsiniz.Yaklaşık 20-50 kişilik odalardan oluşuyor.Her birinin içerisine girip bol bol fotoğraflar çekip güzelliklerini kaydettim.Biz gezmeye devam ederken garsona eşyaları sorduğumda ''hamsı çox köhnedi''(hepsi çok eski) cevabını verdi.

Yemek için damak tadımıza uygun olarak mutlaka kendi usullerince yaptıkları bir mantıyı tatmalısınız.. bunun yanı sıra dolma, harika rus salatası veya somon balığı deneyebilirsiniz.. 
Gerçekten büyüleyici atmosferi olan Marivanna'da servisten ve hizmetten ziyadesiyle memnun ayrıldım.
Marivanna, Bakü'nün yanı sıra Moskova, St. Petersburg, New York, Washington, Los Angeles ve Londra'da da bulunuyor.
Olurda birgün yolunuz düşerse benim için kendinize bir kahve söyleyin:)


ŞİMDİDEN AFİYET OLSUN!


Makaron Cenneti : Laduree

1862 yılında Paris'te kurulan Laduree, 2005 yılında ilk kez Fransa sınırları dışına açılmış ve halihazırda dünya üzerinde 50'den fazla ülkede bulunuyor. 



Dünya üzerinde en iyi makaronu yiyebileceğimiz yerler içerisinde ilk sıralarda yer alan Laduree'nin açmaya kıyamadığımız o meşhur paketleri ise moda dünyasının en ünlü isimleri olan Louboutin,Galliano,Christian Lacroix ve daha birçok kişi tarafından tasarlanıyor.10 yilda 50 ülkeye bukadar hızla yayılan Laduree'ye buyrun birde benim penceremden bakalım:)







Her önünden geçtiğimde beni kendine çeken harika vitrini, vintage dizaynı ve huzur dolu atmosferi otururken kendimi masal diyarındaymış gibi hissettiriyor bana. Renk renk tabakları, fincanları, masaları, sandalyeleri ve perdeleri birbiriyle
okadar uyumlu ki her biri sanki bu masalın tamamlayıcıları gibi tasarlanmış..






Tabi birde nefiss makaronlarını unutmamak lazım. Tadabileceğinizin en iyileri burada diyebilirim. Makaronlarda benim favorilerim gül yapraklı, fıstıklı, frambuazlı ve bademli olanları . Ama Laduree favorin nedir diye sorarsanız ''ISPAHAN'' derim tartışmasız! gül yapraklı ve bol frambuazlı nefis bir tatlıı:) birde yanına tarçınlı cappuccino ile tadından geçilmez:) 


Ben Bakü'de yaşadığımdan burada fiyatlar şu şekilde:
makaron 2 Azn, çay demlikte gelior ve 4 Azn, kahveler sanırım 6-10 Azn arasında değişiyor.
Pasta ve kekleri 10-15 Azn arasında değişiyor. Ben hiç denemedim ama sanırım kahvaltı, brunch ve öğle yemeği içinde menüde birşeyler bulabilirsiniz.
(1 Azn= 1.95 Tl)



Türkiye'de hiç gitmedim bu sebeple fiyatları hakkında bir bilgim yok!
Ama olurda yolunuz düşerse birkaç makaron alıp yanında güzel bir çay ile bu şirin dükkanın keyfini çıkarmanızı tavsiye ederim...


BON APPETİT!



Starbucks Lover!

İlk yazım -beni azda olsa tanıyanların- tahmin ettiği üzere tabiki Starbucks üzerine olucaktı:) Haftanın birkaç gününü Starbucksta geçiren biri olarak bu başlığın hakkını sonuna kadar verdiğimi düşünüyorum, hatta öyleki aramızda ciddi ciddi Starbucks'ın bikaç şubesinin bana ait olduğunu düşünenler bile varmış. Bunun üzerine düşündüm ve ilk olarak en sık gittiğim yer ile alakalı yazmaya karar verdim.

Starbucks ile üniversitemin ilk yıllarında derste bir hocamın "daha önce Starbucks'a gideniniz oldumu?" sorusunu sormasıyla tanıştım.Tanıştım derken tabiki biliyordum fakat  kahvesini hiç tatmamış ve hiç içerisinde bulunmamıştım.(buarada ortalama 150 kişilik amfide gidenlerin sayısı sanırım üçten fazla değildi).
Sonrası malumunuz..

'Peki neden Starbucks?' dediğinizi duyar gibiyim.
Benim için öncelik ortamın temiz,nezih bir atmosfere sahip olması ve dünyanın neresine giderseniz gidin aynı kahvenin içilebiliyor olmasıdır. Özellikle sabahın erken saatlerinde Starbuck'ta kahvemi alıp kitap okumak en büyük hobilerimden.. Tabi dışarıda ders çalışabiliyorsanız yine sakin olan zamanlarda gidip derste çalışabilirsiniz. Üniversite yıllarımda ve hatta suanda bile kütüphane veya evde masa başı yerine Starbucksı tercih edenlerdenim. Bu biraz motivasyonla da alakalı tabiki ..



Bir diğer nedeni ise harika bir işletme anlayışının hakim olması! Farzedelim ilk defa gittiniz ve  aldığınız kahveyi beğenmediniz veya yanlış anlaşılmadan doğan yanlış bir kahve aldınız hiç sorgusuz hemen değiştirirler ve bunu yaparken çalışanların yüzünde en ufak bir memnuniyetsizlik belirtisi görmezsiniz. Sık giden biri olarak birçok kez ikramlarla da karşılaştım.

Starbucks'ın en çok nesini seviyorum?
Sabahları ders çalışmak için gittiğimde kahvaltı yapmadıysam önce mozzarella sandviç -değiştirdiler şimdilerde beğenmiyorum-  veya peynirli simiti ve çayımı mutlaka alırım. Cool Lime listede başı çeksede, Latte, Caramel Frappuccino da sık tercihlerimdendir. Fakat Amsterdam havalimanında denediğim ıced tea peach green lemonade nefisti, çikolatalı cookie ve havuçlu kekte favorilerim arasında.


Biraz huzur,biraz kafa dinlemek,
biraz jazz dinleyip nefis bir kahve eşliğinde kitap okumak eminim hepimizi rahatlatacak ve günümüzün harika geçmesi için iyi bir alternatif olacaktır.. 
Harika bir gün geçirmeniz dileğiyle..
Sevgiyle Kalın

Takipte Kalın...

Maldives!

Merhabalar! Bu yazımda sizlere Maldivler tatilimden bahsedicem. Hepimizin bildiği ve çoğu sosyal mecrada fotoğraflarına rastladığı ...